20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü
Dünya Çocuk Hakları Günü vesilesiyle Çocuk Araştırmaları Derneği olarak bir kez daha söylüyoruz ki çocuklar çocuktur; işçiler, anneler, babalar, çiftçiler ve düşmanlar değil! Çocuklar sorunlarını yazıyor, çözümlerini anlatıyor! Hadi çocuklardan konuşalım. Çocuk masallarında uçurtmalar daha çok uçsun...
20 Kasım, 2022 Ekleyen:
20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü
Çocuk Çalışmaları Derneği

Mavi düşler köyüne güzel bir koku yayılmış. Köyün nüfusu artmış. Okullar iş yerleri yapılmış. İşsizlere iş verilmiş ve bütün çocuklar okula kaydedilmiş. Artık okuma yazma bilmeyen büyükler de cumartesi ve pazar günleri okula gidiyordu, okulda çok şey öğreniyorlardı. Ama bir gün köye kötü bir koku yayıldı ve oranın adı artık “Eski Şehir” di. Köye düşman adamlar geldi ve köy halkı dağıldı. Gençlerin işleri ellerinden alındı. Yiyecek, içeçecek kalmadı. Köy berbat bir hale geldi…….

&

.....Zehra çiçekleri görünce çok sevindi. Zehra çiçekleri kokladı. Koklarken yüzünde benekler çıktı. Annesiyle hastaneye gittiler, hastanede bir hafta kaldılar. Annesi kantine gitti, geri geldiğinde Zehra yoktu. Yatağında sadece bir mektup vardı. Mektupta " Ben Ebubekir Sıddık’ ın babası Mahmut Bey" yazıyordu. Zehranın babası ve Mahmut Bey düşmanlardı, iki aile arasında kan davası vardı................ …….Zehra ben hep korkarak mı yaşayacağım diye düşündü. Zehra düşünmeye başladı onları nasıl barıştırırım diye. Onları yemeğe davet etti ve konuşarak aralarındaki küslüğü bitirdi. Çok iyi, sorun çok güzel şekilde hallolmuştu. Beraber bir yerlere gidiyorlardı, artık çok güzel oyunlar oynuyorlardı, birbirlerinin evlerine gidiyorlardı..... 

Bu hikayeler, çocukların özgürce yazı yazabilecekleri ve kurguyu kendilerinin oluşturduğu, karar verdiği hikaye köşesinden bir kare. Bu köşeyi oluşturmaya karar verdiğimizde buradan her zaman tozpembe hikayeler çıkmayacağının farkındaydık. Kurgular çocukların çevresindeki uyarıcılarından bağımsız olmayacaktı çünkü. Ve çocukların bize hikaye yoluyla anlattığı olayın bir benzeri, maalesef geçtiğimiz günlerde Bağlar’da iki aile arasındaki husumet nedeniyle bir çocuğun vurulmasıyla yaşandı. Yine geçtiğimiz günlerde ağır makineler arasında ek mesaiye kalan Dicle, işçilik yaparken yaşamını yitirdi. Çocuklar maruz kaldıkları yaşam hakkı ihlallerinden tutun da çocuk işçiliği, eğitimde fırsat eşitsizliği, anadilde eğitim hakkı ihlali gibi pek çok hak ihlalleriyle dolu, yetişkinler eliyle hazırlanan koşulların içine doğuyorlar. Çocuklar sorumlusu olmadıkları savaşların, yoksulluğun politik tutumların, ırkçılığın ve yetişkinlerin çatışmalarının sonuçlarını en ağır haliyle; yaşam hakları ihlal edilerek, çocuk işçiliği yaptırılarak, ayrımcılığa uğrayarak yaşamak zorunda bırakılıyorlar. Gerek yetersiz politikalar gerekse yetişkinlerin çocuklara dair anlayışlarındaki yetersizlik, bir çocuğun en temel yaşama hakkının dahi nasıl kolayca yok edilebileceğini bir kez daha bizlere göstermiştir. Çocukların, çoğunlukla şiddet, savaş ve yoksulluğun içinden görünmeyen ya da göz ardı edilen değil de kendi hikayelerinde bu kez özne olarak karşımıza çıkması, çözümlerinin ise hem çocuk haklarına dönük yetersiz politikaları düzeltmeye hem de yetişkinlere bir çağrı niteliği taşıması, aslında çocukların içinde yaşadıkları koşulların ve maruz kaldıkları hak ihlallerinin farkındalığını ne kadar da taşıdıklarını gösteriyor. Dünya Çocuk Hakları Günü vesilesiyle Çocuk Çalışmaları Derneği olarak bir kez daha diyoruz ki, çocuklar çocuktur; işçi, anne, baba, çiftçi veya düşman! değil... Çocuklar sorunlarını yazıyor ve çözümlerini anlatıyorlar! Çocukları konuşalım.. Çocukların hikayelerinde uçurtmalar daha çok uçsun.

Çocuk Çalışmaları Derneği Duvarı